Yıl 2079. Dünya on yılı aşkın bir süreden beridir uzaylı kuvvetlerle savaş halinde... Hükümet için çalışan bilim adamı Spencer Olham’ın son çalışması gezegenin kurtuluşu konusunda umut vericidir ancak Olham, bir anda uzaylı bir ajan olmakla suçlanır ve ulus çapında bir insan avına başlanır. İnsanlığa yardım edebilmek için gerçek kimliğini gizli polislere zamanında kanıtlayabilmesi gereken Olham büyük bir çıkmaz içerisindedir. Daha da önemlisi, gerçek kimliğini kendi kendine kanıtlayabilecek midir? Psikolojik gerilim tarzında olan Impostor’da bir adam, bir kanun kaçağı haline gelirken kendisini karmaşık bir karabasanın ortasında bulur. Bu arada ailesi ve dostları da dahil olmak üzere herkes onun insanlık için bir tehlike teşkil ettiğine ikna olmuştur.
Bu, gerçekçi hikâye anlatımıyla, bir Philip K. Dick tarzı. Dick, geleceğe dair, inanılmaz gerçekçi hayal gücüyle, “Blade Runner” ve “Total Recall” gibi filmlere esin kaynağı olmuş tanınmış bir bilim-kurgu yazarıdır. Klasik bir psikolojik gerilim olarak görülen Impostor yazarın 1952 yılında yazdığı aynı adlı kısa öyküden alınmıştır. Dick’in düğümler ve sarsıcı sürprizlerle dolu öyküsü, bütün çalışmalarındaki ileri teknoloji aksiyonunun ardında kaynayan fikirler olan kimlik, kendini tanıma ve paranoya konusunu araştıran pek çok yeni kuşak bilim-kurgu yazarına esin kaynağı olmuştur.
Yönetmen Gary Fleder- büyük bir beğeni toplayan ilk filmini “Things to do in Denver When You’re Dead”i, “Don’t Say a Word” ve “Kiss the Girls” isimli hitleri takip etmişti- Dick’in ileriyi gören hayal gücünü usta bir şekilde, duvarlarımızın iç tarafındaki düşmanla ilgili kışkırtıcı ve zamana uygun bir psikolojik gerilim haline getirmiştir. Fleder, ilk okuduğundan beri Dick’in bilim kurgu öyküsünü gerçek bir psikolojik gerilim haline dönüştürmek istemiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder