5.000 yıl önce acımasız savaşçı kral Memnon, kaderinde çöllerin korku dolu insanlarını yönetmek olduğuna inanıyordu. Komutası altındaki zalim barbarlardan kurulu ordusuyla her tarafı sildi süpürdü ve büyük bir katliam yaptı. Öldürmediği insanları köleleştirdi. Kendisine muhalefet edenleri sistemli bir biçimde yok eden Memnon’un stratejilerinin kaynağında geleceği çok iyi gören bir büyücü vardı. Büyücünün öngörüleri sayesinde düşmanlarına ne zaman, nereden ve nasıl saldıracağını biliyordu. Bu yüzden hiçbir savaşı kaybetmedi.
Memnon’un zulmü karşısında sadece birkaç kabile direnebildi, son darbesinin kaçınılmaz olduğunu bildikleri için güçlerini birleştirme yoluna gittiler ve onu durdurabilecek tek güç olan Mathayus’un yardımını istediler. Öldürme sanatlarında beceri sahibi bir suikastçiler kuşağından gelen Mathayus, Memnon’un elindeki en tehlikeli araç olan büyücüyü safdışı edebilecek tek güçtü. Böylece Mathayus çok büyük cesaret ve dayanıklılık gerektiren bu savaşın içine girdi. Öncelikle ünlü Gomorrah kentinde bulunan Memnon’un sarayına gizlice sızarak şeytan ruhlu Memnon’un en değer verdiği varlığın güzeller güzeli Cassandra olduğunu keşfetti. Ancak Cassandra’yı öldürmektense onu rehin alıp ıssız Ölüm Vadisi’nin derinliklerine götürme yoluna gitti. Mathaus bir gerçeğin farkındaydı: Hayatta kalabilmenin tek çaresi, Memnon ile direkt bir çatışmaya girmekten geçiyordu.
Karanlık bir çağda bir adam meydan okumaya cesaret eder. Muhteşem dövüş yeteneklerinden faydalanan, güreşte bir sansasyon yaratan The Rock (Kaya), efsane olabilmek ve ulusu birleştirebilmek için bir imparatorluğa meydan okuyan bir savaşçıyı canlandırıyor.
Muhteşem bir soundrack’e sahip olan The Scorpion King’de, baştan çıkarıcı Kelly Hu (Sunset Beach) ve güçlü oyuncu Michael Clark Duncan (Green Mile) da rol alıyorlar. Akıcı, şaşırtıcı ve eğlendirici. The Scorpion King muhteşem bir sinema ziyafeti sunuyor.
5.000 yıl önce acımasız savaşçı kral Memnon, kaderinde çöllerin korku dolu insanlarını yönetmek olduğuna inanıyordu. Komutası altındaki zalim barbarlardan kurulu ordusuyla her tarafı sildi süpürdü ve büyük bir katliam yaptı. Öldürmediği insanları köleleştirdi. Kendisine muhalefet edenleri sistemli bir biçimde yok eden Memnonun stratejilerinin kaynağında geleceği çok iyi gören bir büyücü vardı. Büyücünün öngörüleri sayesinde düşmanlarına ne zaman, nereden ve nasıl saldıracağını biliyordu. Bu yüzden hiçbir savaşı kaybetmedi.Memnonun zulmü karşısında sadece birkaç kabile direnebildi, son darbesinin kaçınılmaz olduğunu bildikleri için güçlerini birleştirme yoluna gittiler ve onu durdurabilecek tek güç olan Mathayusun yardımını istediler. Öldürme sanatlarında beceri sahibi bir suikastçiler kuşağından gelen Mathayus, Memnonun elindeki en tehlikeli araç olan büyücüyü safdışı edebilecek tek güçtü. Böylece athayus çok büyük cesaret ve dayanıklılık gerektiren bu savaşın içine girdi. Öncelikle ünlü Gomorrah kentinde bulunan Memnonun sarayına gizlice sızarak şeytan ruhlu Memnonun en değer verdiği varlığın güzeller güzeli Cassandra olduğunu keşfetti. Ancak Cassandrayı öldürmektense onu rehin alıp ıssız Ölüm Vadisinin derinliklerine götürme yoluna gitti. Mathaus bir gerçeğin farkındaydı: Hayatta kalabilmenin tek çaresi, Memnon ile direkt bir çatışmaya girmekten geçiyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder